Tarihin en büyük kütüphanelerinden biri sayılan Beyt’ül Hikmet (Arapça anlamı: Hikmetler Evi) Abbasi Devletinin başkenti Bağdat’ta 8.yy. dolaylarında Abbasi halifesi Harun Reşid (Hüküm süresi: 786-809) tarafından İslamiyet’in Altın Çağında kurulmuştur. Kütüphanenin gelişimi Harun Reşid’in oğlu Halife Memun hükümdarlığında da devam etmiştir; hatta bazı kaynaklarda bu bilim merkezinin kurucusu olarak Memun’un adı geçer.
Kurucu olarak iki halifenin de anılması karışıklık yaratabileceğinden olayların sıralamasını açıklayan detaylar konuyu daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Reşid, babası ve büyükbabasından kalan kitaplar, el yazmaları ve diğer materyallerden oluşan bir koleksiyon oluşturarak kaynakların çoğunu toplamıştır. Nihayetinde, bu derleme öyle genişlemiştir ki, Memun ana kütüphane binasına bir ek bölüm inşa ettirmek zorunda kalmış ve böylece Beyt’ül Hikmet olarak bilinen büyük bir akademi kurulmuştur. Beyt’ül Hikmet ortaçağ bilgeliğinin en büyük merkezlerinden biri haline gelmiş ve o dönem başlayan aydınlanma hareketine büyük katkı sağlamıştır.
Hikmetler Evi, aslen tercümanlara ev sahipliği yapmak ve onların çalışmalarının muhafazası amacıyla kurulmuş; ancak, kısa süre içerisinde tıp, bilim ve astronomi alanlarında bilimsel araştırmaların da merkezi haline gelmiştir. İki önemli halife de, hem Reşid hem Memun, bilimsel çalışmalara bizzat büyük ilgi duymuştur. İçerisinde hattatlar, ciltçiler ve kütüphaneciler için ayrı odalar ve bir de astronomik çalışmalar için bir gözlem evi barındıran kütüphane olağanüstü şekilde iyi düzenlenmişti.
Zenginliğin kaynağı
Çevresiyle karşılaştırıldığında, Bağdat, sanatsal, bilimsel ve felsefi bilginin yayılmasında ana merkez konumundaydı. Yalnız bilgeliğin değil, zenginliğin de kaynağıydı. Buna ek olarak, İslam hukukunda hayırseverlerin bağış yapmaları da teşvik edilmekteydi. Bu, kurumun gelişmesi için gereken fikirlerin ve zenginliğin paylaşımını kolaylaştıran bir yoldu.
İlimler ve âlimler
Beyt’ül Hikmet’te çeşitli alanlarda âlimler çalışmıştır: tercümanlar, bilim adamları, fakihler, yazarlar ve çeşitli konularda çalışan araştırmacılar. Farklı felsefi ve bilimsel alanlarda birçok yazıt ve kitap burada çevrilmiş ve bu eserler toplum için büyük önem taşımıştır. Beyt’ül Hikmet hem erkekler, hem de kadınlara açıktı. Tüm etnik kökenlerden ve inanışlardan araştırmacılar buraya kabul edilir ve Bizans İmparatorluğu tarafından zulüm gören âlimlerin çalışmalarını burada sürdürmeleri teşvik edilirdi. Bu merkezde, Arapça, Farsça, Aramice, Süryanice, Yunanca ve Latince gibi pek çok dil konuşulurdu.
Beyt’ül Hikmet’in çok çeşitli kültür ve fikirlere açık olmasından dolayı yeni teknolojik gelişmelerin de burada hayata geçirilmiş olmasına şaşırmamak gerekir. Çin’den getirilen yeni ve daha ucuz bir yazma aracı olan kâğıt, hayvan derisinden yapılan ve hem daha çok zaman alan hem de daha pahalıya mal olan parşömenin yerini almıştır.
Âlim ve patron, Memun
Halilfe Memun’un kendi de bir âlimdi ve belki de bu yüzden kurumu dünyanın en iyi bilgi merkezi yapma arzusunu taşıyordu. Isabella Bengoecha bu durumu şöyle anlatır:
“Halife Memun’un kendisi de tıp, felsefe ve astroloji dâhil Beyt’ül Hikmet’te öğretilen birçok daldaki bilgiyi özümsemiş bir âlimdi ve oradaki araştırmacıları çalışmalarıyla ilgili tartışmak üzere bizzat ziyaret ederdi. O zamanlarda, astroloji, Arap toplumunda en yüksek saygı duyulan bilimdi. Yıldızlar ve gezegenlerin dünyadaki olayları etkilediği düşünülürdü; bu yüzden, astroloji üzerine çalışmalar büyük bir dikkatle ve derinlemesine yürütülürdü.”.
Çoğu zaman, Memun nam salmış âlimlerden özenle seçtiklerini belirli çalışmaların tercümeleri için görevlendirirdi. Bu seçime örnek olarak, bir fizikçi, matematikçi, geometri uzmanı, mantıkçı ve astronomist olarak etkileyici seviyede vasıflara sahip olan Kindî (Ebu Yusuf Yakub bin İshak el-Sebbah el Kindî) Aristoteles’in çalışmalarını tercüme etmekten sorumluydu.
Bazı kaynaklarda, Memun’un tercüman ve âlimlere kütüphaneye Arapça çalışmalar kazandırmalarını teşvik etmek amacıyla tamamladıkları her kitabın ağırlığı kadar altın ödediği anlatılır. Beyt’ül Hikmet’te sürekli yürütülen bu tercüme çalışmaları şüphesiz birçok tarihi bilginin kaybolmasını önlemiştir. Bağdat refah seviyesi yüksek ve zenginlik içinde bir şehirdi; bu sayede, Memun diğer ülkedekiler de dâhil daha fazla eseri satın almakta ve hiçbir masraftan kaçınmamaktaydı.
Subhi al-Azzawi şöyle aktarıyor: “Denir ki, Memun, Yunan felsefi ve bilimsel kitaplarıyla zenginliği bilinen muazzam Sicilya Kütüphanesi’nin ününü duymuş ve Sicilya Kralı’na yazarak kütüphanedeki tüm materyalleri Beyt’ül Hikmet ile birleştirmek adına istemiştir. Kral, piskoposlarının da tavsiyesiyle Sicilya’daki tüm materyalleri (ki bu kitapların içeriğinin Antik Dünya insanlarına hiçbir faydası dokunmamıştı) Halife’ye göndermiştir.”
Bilginin merkezinin sonu
Ne yazık ki, Beyt’ül Hikmet de birçok yapıyı etkileyen kötü bir kaderin ellerine düşmüştür. Yapı, 1258 yılında Moğollar tarafından tamamen yıkıldı. Moğollar, Halife’nin sarayındaki herkesi ve halifenin neredeyse tüm ailesini öldürdü.
Halife tüm bu cinayet ve yıkımı zorla izlemesi için canlı tutuldu. Tüm âlimler öldürüldü ve kitapları Dicle nehrine atıldı. Nehrin kan ve mürekkepten günlerce kırmızı siyah aktığı söylenir.
İlk resim: Beyt’ül Hikmet’in bir çizimi. Kaynak: (muslimheritage)
Papirüsten Parşömene: Bizans İmparatorluk Kütüphanesi
TÜRKİYE’DE ARKEOLOJİ YAYINCILIĞI
Yazar: Marina Sohma
KAYNAK: ancient-origins
ÇEVİREN: Sercan ERTAN
Kaynakça:
– Cem Nizamoglu, ’The house of Wisdom: Baghdad’s Intellectual Powerhouse’.
http://www.muslimheritage.com/article/house-of-wisdom (accessed Dec 10, 2016)
History of Libraries
http://eduscapes.com/history/early/800.htm (accessed on Dec 9, 2016)
Isabella Bengoechea, ‘Iraq’s Golden Age: The Rise and Fall of the House of Wisdom’
https://theculturetrip.com/middle-east/iraq/articles/iraq-s-golden-age-the-rise-and-fall-of-the-house-of-wisdom/ (accessed Dec 10, 2016)
Mohd Roslan Mohd Nor, ‘The Significance of the Bayt Al-Hikma (House of Wisdom) in Early Abbasid Caliphate’.
https://www.academia.edu/3019719/The_Significance_of_the_Bayt_A_Hikma_House_of_Wisdom_in_Early_Abbasid_Caliphate_132A._H-218A._H_ (accessed Dec 10, 2016)
Steemit , ‘House of Wisdom: Ride and Fall of the Ancient Library at Baghdad’.
https://steemit.com/history/@getonthetrain/the-house-of-wisdom-the-rise-and-fall-of-the-ancient-library-of-baghdad (accessed on Dec 10, 2016)
Subhi Al-Azzawi, ‘The Abbasids’ House of Wisdom in Baghdad’.
http://www.muslimheritage.com/article/abbasids-house-wisdom-baghdad (accessed Dec 10, 2016)
Eski kütüphaneler muhteşemmiş
Gayet bilgilendirici bir yazı teşekkürler
allah allah
İskenderiyeden bile büyükmüş