Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Tarihte İz Bırakmış Geleneksel Çocuk Ölümü Şekilleri

Her kültürden farklı örneklerle sizler için ilginç bir liste hazırladık. Bakmadan geçmeyin.

0 2.748

Tüm insan soyunun kültürel farklılıklarına rağmen, her aile çocuklarının ölümünden korkar. Tarih boyunca insanlar, farklı şekillerde çocuklarının yasını tuttular. Bazı kültürlerde, maalesef bir çocuğun hayatı, bir yetişkinin ki kadar önemli görülmemiştir.

10- Antik Çin Medeniyeti

Antik Çin’de, bebek ölümleri o kadar yaygındı ki, insanlara 3 aydan küçük bebeklerin ölümü için Yili’ye (yas dönemi)  izin verilmiyordu. Aslında, ebeveynlere sadece çocuklarının yaşadığı her ay için bir gün ağlamalarına izin veriliyordu.

Eğer bir bebek öldüğünde 3 aylıksa, ebeveynlerin bunu atlatmaları ve hayatlarına devam etmeleri için sadece 3 günü vardı ve fazlası aşırı dramatik olarak düşünülüyordu. Birçok kadın gebeliğinin ilk birkaç ayında hissettiği endişeye benzer olarak, kadınlara yeni doğan bebeklerinin ölebileceği ihtimaline hazırlanmaları söylenirdi. Kültürlerinde kadınlar, bebekleri henüz tamamen insan olarak görmemeleri için eğitildiler.

Bir çocuğun 7. yaş gününe kadar bir hastalığa yenik düşeceği beklenirdi. İnsanlara resmi yas giysisi olan beyaz elbiseyi giymemeleri ya da genç çocukları için büyük cenaze töreni yapmaları için para harcamamaları öğretildi.

8 yaşından küçük çocukların çevrelerindeki dünyayla daha derin bağlantı kurmayı tam olarak kavrayamadıklarına inanılıyordu.  Bundan dolayı, bir çocuğun ölümü bir yetişkinin ölümü kadar üzüntü vermiyordu.

Bununla birlikte, bu kuralları görmezden gelecek kadar çocuklarını seven birçok ebeveyn de vardı. Özellikle, bir aile bir mezar taşı satın aldı ve üzerine 5 yaşındaki çocuğunun ölümü hakkında bir şiir yazdı. Çocuğunu sonsuza kadar özleyeceklerini ve çocuğunun ruhunun atalarıyla sonsuza kadar yaşayacağını umduklarını yazdılar.

Antik Çin’de Baykuş İmgesi ve Liu He’nin Mezar Buluntuları

9- Güney Amerika Birleşik Devletleri

1800’lü yılların başında (modern fotoğrafçılık çağından önce), lüks hayatı karşılayabilen aileler, portre çizdirebiliyorlardı. Bir çocuk öldüğünde, güney Amerika’daki ebeveynler, çocuklarının yüzünü asla unutmamak için kızının ya da oğlunun resmine sahip olmayı deli gibi istiyorlardı.

Bir çocuk vefat ettiğinde, vücuduna “thesitter” (oturan kişi) denirdi.  Çocuk hazırlandıktan sonra, sanatçı vücudun ölçülerini alırdı ve çocuğun portresini hızlı bir şekilde çizerdi. Daha sonra sanatçı çocuğun resmini olabildiğince doğru bir şeklide tasvir etmek için ailelerle birlikte çalışırdı.

Sanatçılar daima çocukları, sevdikleri oyuncaklar, oyunlar ve sevdiği diğer şeylerle çevrelerdi ve izleyicinin ölü bir insanın portresi olduğunu bilmesi için daima bir ipucu bırakırdı; arka plandaki ölü ağaçlar gibi.

2016’da, New York’taki Amerikan Halk Sanatları Müzesi ölen çocuklar sanatını sergiledi.  Bazı durumlarda çocukların hepsi ölümcül hastalığa yakalanırlarsa, ebeveynler bir hafta boyunca çocuklarının hepsini kaybederler. Bu gibi durumlarda bir portre de bütün çocuklar birlikte tasvir edilirdi.

Kafatasının Şeklini Değiştirmek… “Peki Neden?”

Latin Amerika Tarihinin En Büyük Piramidi Keşfedildi

8- Victoria Devri

1800’lü yıllardan itibaren fotoğraf çektirmek portre çizdirmekten daha ucuzdu. Güney Amerika’daki ölüm portrelerine benzer olarak Victoria İngiltere’sindeki aileler cenazeden önce çocuklarının resmini çektirdiklerinden emin olmak istiyorlardı.  Bazı durumlarda, yaşayan erkek ve kız kardeşleri ayakta dururken, çocuğun ölü bedeni korkunç bir kardeş fotoğrafı için havada asılı kalıyordu.

Diğer durumlarda ebeveynler fotoğraf çekinirken çocuklarını son kez tutabiliyorlardı.  Ancak, sadece ölü çocuklar için bir gelenek değildi bu. Birçok ölü yetişkinin de fotoğrafı çekildi.

Ancak, çocukların sevdikleri ya da en azından oyuncak veyahut da çiçek koleksiyonlarıyla resimlerini çekmek çok daha yaygındı. Yetişkinler ise neredeyse daima yalnız çekinirlerdi.  Bir fotoğrafta bütün geniş aile, kedi de dahil, yerde yatan ölü bir bebeği çevrelerdi.

7- Antik Mısır

Antik Mısır’da, çocukların %30’u ilk yıllarında vefat ederlerdi. Bir çocuğun aslında büyüyüp yetişkin olması tamamıyla bir mucizeydi. Aslında, bebek ölümleri o kadar yaygındı ki yetişkinlerle mezarlığa gömülmüyorlardı. Ailelerin kendi bahçelerinde mezar kazmaları bekleniyordu.

Anneler hayatta kalan bir çocuğu için anlaşılabilir bir şekilde çok koruyucuydu.  Çocuklarına, onları ölümden koruduğuna inanılan “büyülü” muska ve oyuncak bebek verirlerdi.

Aslında, çocuk mezarları oyuncaklar ve oyuncak bebeklerle doluydu (yukarıdaki resimde ki gibi).  Bazı tarihçiler bu oyuncakların çoğunun ölümden sonraki hayatta çocuğun ruhunu korumak için yaptırılan büyülü muskalar olduğunu düşünüyorlar.

Çocuk ölümleri çok yüksek olduğundan, birçok eski Mısırlılar, çocukları yürüyene kadar onlara isim bile koymazlardı. Bundan dolayı, bir çocuğun mezarını tanımak kolaydır çünkü çoğunda sadece “The Osiris” (ölü olan) yazar.

Antik Mısır’da Mumyalama Esnasında “ağız açma” Ritüeli

Antik Mısır’da Tek Tanrılığın Savunucusu “Firavun Akhenaton”

6- Antik Kartaca

Günümüzdeki Tunus’taki antik Kartaca bölgesinde tamamen yanmış bebek vücutları ve fetüslerle dolu olan bir mezarlık vardı. Yıllardır, bu mezar alanının kurban edilmek için öldürülen çocuklar için olduğuna inanılıyordu. Bu inançla ilgili en büyük tartışmalardan biri keçi cesetlerinin de aynı bölgede gömülmesidir.

İncil, Kartaca’yı bebeklerin ateşe atılmasını isteyen Baal tanrısına tapan günahkâr putperestlerden biri olarak gösteriyor. 2012’de araştırmacılar İncil’de yazılanların çoğu, insanları Yahudiliğe daha sonra da Hristiyanlığa katılmaya ikna etmesine yardımcı olması için anti-Kartaca propagandaları olduğunu açıkladılar. İsrail ve Filistin’deki Araplar ve Yahudiler arasındaki vahşi anlaşmazlık göz önüne alındığında bunun doğru olabileceğini düşünmek bugün bile zor değildir.

Araştırmacılar, bu çocuk kalıntılarının dişlerini incelediğinde birçoğunun fetüs ve ölü doğmuşsa kurban edilmemiş olabileceği sonucuna ulaştılar. Tanrı Baal sağlıklı canlılardan kurbanlar istemişti.

Kudüs’teki Hebrew Üniversitesi’nden araştırmacılar ölü yakılırken ki sıcaklığın bebeklerin diş kanıtlarına zarar vermesi gerektiğini iddia ettiler. Dolayısıyla, bu Kartaca hakkındaki daima inandıkları şeyi azaltmaz. Oxford Üniversitesi araştırmacıları da araya girerek, Kartacalılar’ın aslında çocukları kurban ettiğini kanıtlamak için kanıtlar getirdi.

İlgili Yazılar

En belirgin kanıt parçaları, isteyerek bebeklerinde vazgeçen ebeveynlerin mesajlarıyla kazınmış taş levhalardır. Bu ebeveynler tanrı Baal’in çocukların hayatına karşılık onlara iyi bir servet vereceklerini umuyorlardı.

 5- Japnya’nın Mizukokuyo Anıtları

Japonya’da kürtaj, ölü doğum ve düşük yapmayla ilişkili suçluluk ve acı kadınlar arasında daha açık konuşulan bir konu haline geldi. Yaslarına tepki olarak, özellikle doğmamış bebekler için bir cenaze hizmeti verilen mizukokuyo diye adlandırılan bir geleneği başlattılar.

Budist figürü olan küçük Jizo heykelleri, kadınları ve çocukları korumak için tapınakta sıralandığına inanılıyordu. Yas tutan ve uygun cenaze törenlerine sahip olmayan kadınlar Budist tapınağını ziyaret edebilir ve kendi küçük Jizo heykellerini doğmamış çocukların adına örme kaput, kazak ve oyuncaklarla süsleyebilir. Bu kadınlar çocuklarının ruhları için dua da ederler.

Bu uygulamanın, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kadınların da benimsediği düşük yapmış kadınları rahatlattığı düşünülüyor. 1978’de Hawaii’de mizukokuyo heykelcikleriyle bir Budist tapınağı ortaya çıktı.  Birleşik Devletler anakarasında bile, kadınlar bahçeleri için Jizo heykelleri satın alarak huzur bulmuşlardır.

4- Chamorro Halkı

Chamorrolar Mariana Adası’ndaki yerel insanlardır. Birisi vefat ettiği zaman, bedeni evde hazırlanırdı ve başı sepetle desteklenirdi. Chamorrolar, ruhun başı terk ettiğine ve boş sepete girdiğine inanırlardı.

Chamorrolar ruhu, ölümün çok şiddetli olmazsa ya da çok fazla acı çekmezse, istediği kadar uzun süre kalmaya davet ettiler. Bu durumlarda, Chamorrolar huzurlu bir ölüme değmediği için atalarının ölüleri yargıladığı bu geleneği uğursuz olarak görüyorlardı. Chamorrolar, kişinin cehenneme gittiğini varsaydı ve böylece ruhu çağırmadılar.

Ölü kişiye saygı göstermenin bir yolu olarak düşünülen ailenin evinde ölü kişinin parçalarını saklamak için onları aldılar ve kuruttular. Bazı durumlarda, eller ve kafatasları vücut çürüdükten sonra alınır ve sevilen birinin hayatının işareti olarak saklanır.

Ölü çocuklarla anneler her ne kadar asıl vücut parçalarını tutmasalar da, genellikle çocukların saçlarından bir tutam alırlardı. Yas tutan bir anne de saçlardan bir kolye yapardı. Çocuğunun ölümüne kaç gündür yas tuttuğunu takip etmek için her gün kolyeye bir düğüm eklerdi.

3- Antik Yunan ve Roma

Ünlü filozof Aristo, bir kusurla doğan her çocuğun ölmesi gerektiğini kapsayan çocuk ölümleri hakkında birçok şey yazdı. Bir bebeği öldürmektense, ebeveynlere çocuğu doğal unsurlara maruz bırakmaları söylendi.

Bir aile fazla çocuğa sahip olmaya gücü yetmeyecekse, doğumundan sonra çok sağlıklı bir çocuğu öldürmek yerine, gelişim aşamasındaki bir bebeği öldürmek daha az acımasızdı dedi.

Antik Roma’da, çocukları ölüme terk edilme fikri oldukça yaygındı. Romulus ve Remus’un büyük efsanesi anneleri tarafından terk edilen ve kurtlar tarafından büyütülen iki kardeş hakkındadır.

Uzun zamandır, tarihçiler erkek çocukların kız çocuklarına tercih edildiğini düşünmüşlerdir.  Ancak son DNA analizleri bunun gerçek olmadığını ve ebeveynlerin bebekleri ölüme terk etmelerinin çeşitli nedenleri olabileceğini gözler önüne serdi. Bu zamanda, yeni doğanların henüz insan olmadığı düşünülüyordu, bundan dolayı onları terk eden ebeveynleri, bebekleri için kolayca yas tutmadılar.

Sefahat İçin Bir Bahane: Antik Yunan Symposiumları (Kutlamaları)

Antik Roma’daki Yaşam Hakkında 10 Mide Bulandırıcı Gerçek

2- Navajo Kabilesi

Navajo halkı, ölü gömmeden önce ölü kişinin bedeni en iyi elbiseleri, takıları ve kus tüyleriyle uzun süredir süslemeye devam ediyor. Hiç kimseye, ölülerin ruhlarını kendi dünyalarına çekilebileceği korkusuyla, ölümün ilk bir kaç günü ölü kişinin adını ağızlarına almalarına izin verilmezdi.

Ölü beden resmen gömüldüğünde, cenazede bulunan herhangi bir kişi elbiselerini değiştirmek ve onları yıkamak zorundadır çünkü chindi hayaletinin cenaze boyunca etrafta dolaştığına inanıyorlar. Chindi bir insanın ruhuyla ilgili bütün kötüşeylerdir çünkü sadece güzel şeyler öbür dünyada gerçekleşir. Çocuklar hayatları boyunca kötü davranışlar sergilemediklerinden ve genellikle masum olduklarından dolayı daha az chindi ye sahiptirler.

Chindi o kadar çok ciddiye alınıyordu ki eğer biri evlerinin içinde ölse, Navajo kabilesi orayı yakmaya hazırlar.  Navajolar uğursuz hayaletin onları enfekte etme riskine girmek istemiyorlar.

Çocuklar ve bebeklerde bile ölüm esnasında herhangi bir şeye dokunduğunda hemen atılırdı. Bir bebek hoganın(kızılderili evi) içinde bir beşikte öldüyse, evi yakmaya gerek yoktu. Fakat bütün beşik chindi hayaletinin cisim üzerinde kalabileceği korkusuyla bedenle birlikte yakılırdı.

1- Uganda’nın Kurban Çocukları

2011’de, BBC muhabirleri iş adamıymış gibi gizlenerek Uganda’ya gittiler. Büyücü bir hekime yeni gerçek iş varlıkları için bir büyü yapıp yapamayacaklarını sordu. Büyücü, onların onuruna bir keçi öldürdü ve eğer gerçekten şans elde etmekte ciddilerse, bir çocuğu öldürmeleri gerektiğini açıkladı.

Büyücü ayin bittiğinde, “iş adamlarının” çocuğun kalıntılarını yapı alanlarının altına gömeceklerini anlattı. İşlerinin altında bir ölü beden istemiyorlarsa, o zaman çocuğun kafasını, genital bölgesini, ellerini ve ayaklarını kesmelerini ve vücudun parçalarını çocuğun tanınmasını zorlaştırmak için etrafa saçmalarını söyledi.

Basit bir şans büyüsü, keçi öldürmeyle olan, 400 dolara mal oluyordu. Eğer “iş adamı” daha güçlü bir çocuğun kurban edilmesini isterse, maliyeti daha fazla oluyordu. Devlet buna göz yummasada, yerel polis memurları büyücüleri durdurmak için hiçbir şey yapmıyorlardı çünkü memurlar kurban edilen çocukları görmezden gelmeleri için rüşvet alıyorlardı.

Büyük oğlunun ölümünden dolayı aşrı histerik olan bir kadına sessiz olması için para verildi. Büyülerin talebine bağlı olarak, yılda 20-30kurban veriliyordu. Ancak, BBC gerçek rakamların yüzlerce olduğunu düşünüyordu çünkü birçok ölüm öksüzlerle belgelendirilmiyordu.

Uganda’daki ebeveynler çocuklarını sıkı bir gözetim altında tutuyorlardı. Yas tutan veya çocuğun katiline karşı adalet öngören herhangi bir ebeveyn, sessiz kalmalarına ikna edecek kadar para verilir. İnsanların aşırı yoksulluk içinde yaşadığı bir ülkede, paranın kelimenin tam anlamıyla bir şeyden kurtulması için yeterli olduğu görülüyor.

Antik Çömlekçilik ile İlgili Şaşırtıcı 10 Arkeolojik Keşif

Çeviri: Rabia Karakoca

Kaynak: Listverse “10 Historic Traditions Involving The Death Of A Child

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More