Romeo ve Juliet’ten Önce Yaşanmış Beş Trajik Aşk Hikayesi

Gerçek aşka inanır mısınız? Pek çok roman, şiir ve filmin adanmış olduğu bir şey sürekli araştıran bir romantik misiniz? Yoksa sevgiye fazla inanan ve gerçek aşklarını arayan kişilerle alay eden insanlardan biri misiniz?

Hangi grupta olursanız olun, bu makalede aşkınıza olan inancınızı yenileyecek beş eski aşk hikayesi var. Bazıları mitolojinin veya edebiyatın yarattığı şeylerden başka bir şey olabilir ve bazıları muhtemelen abartılıdır, fakat  tüm bu hikayeler, tüm insanlık için derin mesajından dolayı zaman ve popüler kültürün bir parçası olarak ölümsüzleşmiştir: Aşk herkesi fethediyor.

Antik Mısır’dan Ölümsüz Bir Aşk Hikayesi Yazımız İlginizi Çekebilir

Odysseus ve Penelope

Modern zamanlarımızda Odysseus ve Penelope arasındaki eşsiz bağı anlayabilen çok az kişi vardır ve daha da azı da bu bağı taklit edebilmektedir. Odysseus, evlendikten kısa süre sonra, Penelope ile oğullarını, Yunan savaş komutanı olarak Truva Savaşına katılmak için bırakmak zorunda kaldı.  Odysseus 20 yıl boyunca eve dönmeyecekti ve Penelope de kocasına sağdık kalmış ve bir çok talibi olmasına rağmen onları geri çevirmiştir. Hepimiz için hatırlanması gereken bir hikaye – umut ve inanç varsa gerçek aşk beklemeye değerdir ve mesafeler aşılabilir.

Bir Arkeolog İle Sevgili Olarak Ölümsüz Olmak İster Misiniz? İşte Sebepleri Bu Yazımızda

Cleopatra ve Mark Antony

Bu, muhtemelen Romeo ve Juliet’ten önce  dünyadaki en ünlü aşk hikayesidir – şüphesiz, tüm zamanların en popüler tarihsel aşk hikayesidir. İkisi ilk görüşte aşık olmuştur. Aşkları o kadar güçlü ki, Roma İmparatorluğu için tehdit oluşturmuş ve Roma, kör bir aşık olan  Mark Antony tarafından alınan kararlar nedeniyle Mısır’a karşıgücü ve  kontrol gücünü kaybetmeye devam etmiştir. Tüm engeller ve uyarılara rağmen, Mark Antony ve Kleopatra evlendi ve Antony kendi halkıyla savaşmayı sonlandırdı. Hikâyelerinin bir şekline göre, Romalılara karşı savaş yapılırken Antony, yanlışlıkla Kleopatra’nın öldüğü haberini aldı. Bu habere karşı yıkılmış ve kendi kılıcıyla kendi canını almıştır. Kleopatra, Antony’nin ölümünü öğrendiğinde, trajediyle sonuçlanan en ünlü aşklardan birine son vererek kendi canına kıymıştır.

Evlilik Yüzüğünün Antik Kökenlerini Okumak İçin Tıklayınız

Tristan ve Isolde

Tristan ve Isolde’nin acı dolu aşk hikayesi çeşitli öyküler ve el yazmalarında dile getirilmiştir. Tristan, Cornwall kralı amcası Mark adına güzel prenses Isolde’yi  istemek için İrlanda’ya seyahat ettikten sonra hayatının aşkıyla karşılaşmıştır. Cornwall’a geri dönerken, Tristan ve Isolde ölümcül bir hata yaptı ve onu içen  herkeste yenilmez ve ebedi aşk üreten sihirli bir iksir içti. Buna rağmen Isolde, Tristan’ın amcasıyla evlenmek zorunda kaldı. Düğünden sonra Tristan ve Isolde’nin aşkı ortaya çıkınca amcası Tristan’ı sürgün etti.  Bu olaydan sonra Tristan Britanya’ya taşındı ve ona gerçek aşkı Isolde’nin ismini hatırlatan Iseult adında bir kadınla evlendi. Başka insanlarla evli olmalarından dolayı ikisi de asla birlikte olamadı.

14 Şubat Sevgililer Gününün Acıklı Hilkayesini Merak Ediyor Musunuz?

Pyramus ve Thisbe

Bu iki genç sevgilinin hikayesi Ortadoğu’dan geliyor. Masaldaki Pyramus, Babil’deki tüm erkeklerin en yakışıklısı olarak tanımlanır ve Thisbe  Babil’in en güzel kadın olduğu söylenmektedir. Tıpkı Romeo ve Juliet gibi onlar da arası bozuk iki  ailenin üyesiydi. Bu nedenle gizlice bir araya geldiler ve yalnızca kendilerinin bildiği bir sevgi paylaştılar. Bir göle yakın olan gizli buluşmalarının birinde, ağacın altında oturan Thisbe, ağzı kanlı susayan bir aslan gördü. Hayvan göle yaklaşırken, Thisbe panikledi ve gizlenmek için bir mağaraya gitti ancak ne yazık ki aceleyle koştuğu için peçesini düşürdü. Aslan peçeyi gördü ve peçeyi kana buladı.  Pyramus olay yerine geldiğinde kanlı peçeyi gördü ve  aslanın Thisbe’yi öldürdüğünü düşündü.  Pyramus acıya dayanamadı ve kendini öldürdü. Thisbe de saklandığı yerden çıkınca Pyramus’un öldüğünü görünce o da bu acıya katlanamadı ve kendisini öldürdü.

Heloise ve Abelard

12. yüzyıl Avrupa’sında, bir ilahiyatçı ve filozof (Abelard) ve onun genç öğrencisi Heloise arasındaki bir aşk olayı, Paris toplumu için daha önce hiç olmadığı gibi bir skandal yarattı. İnanç körlüğü ve mantığı ihlal edilmesine sebep olan bu aşk sonucunda iki aşık öldürülecekti ki zaten bu sırada evliydiler. Heloise hamileydi ve Paris’te kalması onun için güvenli değildi bu yüzden Abelard’ın memleketi Britanya’ya kaçtılar. Abelard bir keşiş oldu ve hayatını felsefeye adamışken, kalp kırılmış olan Heloise amcası tarafından çocuğunu evlat edinmek ve rahibe hale getirmek zorunda bırakılmışken, Abelard’a aşık kaldı..

Ortaçağ’da Sevgililer Günü Nasıl Oluyordu? Bu Yazımızda

Çeviri: Serhat Pir Tosun

Yazının orijinalı ancient-origins sitesinde yayınlanmıştır.

Sevgililer Gününün Karmaşık Kökenlerini Sizler İçin Yazdık