Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Haçlı Seferleri Aslında Müslümanlar İçin Yapılmadı

Neden Haçlı Seferleri 'Medeniyetlerin Çatışması' Olarak Sayılmıyor? Haçlıların asıl amacı Türkler mi? Yoksa müslümanlar mıydı?

0 8.230
Neden Haçlı Seferleri ‘Medeniyetlerin Çatışması’ Olarak Sayılmıyor?

İster bir politikacıya, ister evinize davet ettiğiniz bir misafire, isterseniz de bir dini lidere sorun. Hepsinin güvenle söyleyebileceği tek şey haçlı seferlerinin, İslam ve Hristiyanlık gibi taban tabana zıt iki dinin çatışması olduğudur. Peki çoğumuzun vardığı bu yargı acaba doğru mu?

Birinci Haçlı Seferi (1095-1099) bu yargıyı çevreleyen bazı güçlüklerin altını çiziyor. Daha seferin en başından itibaren sorunlar netleşmişti. Yolculuk için hazırlanan Haçlıların yazdığı, “charter” olarak bilinen belgeler, düşmanlardan yalnızca arada sırada bahsetmekte ve dikkatleri Kudüs’e ulaşıp orayı fethetmeye yoğunlaştırmaktadır.

Goudfrey de Bouillon ve haçlıların 19. yüzyıldan bir tasviri

Bu amaca ulaşmak için savaşmak gerekeceğini biliyorlardı, fakat düşmanlarının kimliğine pek ilgi duymuyorlardı. Çoğunlukla onları (özellikle Hristiyan olmayanları) “pagan” olarak yaftalıyorlardı. O zamanlar Kudüs, çağdaş din kültürünün merkezi olma yolunda ilerliyordu. Yani binlerce insanın seferlere katılma sebebi düşmana saldırmak değil, tam olarak da buydu.

Papanın askeri emelleri daha karışıktı. Papa II. Urban haçlı şövalyelerinin, Kudüs’e ilaveten Bizans İmparatorluğu’nu da saldırıya karşı korumalarını istemişti. Ancak papanın bu isteği şövalyeler arasında, kutsal topraklara ulaşmak kadar büyük bir yankı uyandırmamıştı.

Goudfrey de Bouillon Ürdün’ü geçerken bir deveyi öldürüyor

Bilgisiz ve İlgisiz

Franklar (Haçlılar), haçlı seferleri boyunca, İslam inancına karşı hem bilgisiz hem de ilgisiz olduklarını kanıtladılar. “Saracenler”in (Müslümanlara verilen ad) Hristiyan olmadığını biliyorlardı. Ancak Sünni ve Şii farkını çok azı biliyordu. Bazıları Müslümanlığın çok tanrılı bir din olduğunu bile düşündü. 12. yüzyıl yazarı Malmesburyli William, haçlı seferlerinden yıllar sonra bile “Gesta Regum Anglorum” isimli eserinde Müslümanların Baltık Paganları ile aynı inancı paylaşmadıklarını belirtme ihtiyacı duymuştur. Kısacası esas hedef İslam değil Kudüs’tü ve bu din hakkında çok az şey biliniyordu.

Haçlıların başlıca muhalifleri Selçuklulardı. Aslında Türkler büyük oranda şaman ve göçebe bir toplumdu. Orta Asya’nın step bölgelerinden Müslüman dünyanın çoğunu fethetmek amacıyla göç etmişlerdi. Suriye’yi ve kutsal toprakları haçlı seferlerinden sadece 20 yıl önce ele geçirmişlerdi.

### Selçuklu Sembolü Çift Başlı Kartalın Tarihsel Gelişimini Sizler İçin İnceledik Mutlaka Okumalısınız

Antakya Savaşı, 1098

1090’lara gelindiğinde, Türkler İslam dinine geçmeye başlamıştı, ancak birçoğu eski inançlarının bir takım unsurlarını koruyordu. Haçlı seferleri sırasında ve daha sonraki yıllarda gözlemciler, bazı Türklerin hâlâ (diğer şeylerin yanı sıra) mezarlara ölülerle beraber eşyalarını da gömdüklerini, düşmanlarının derilerini yüzdüklerini ve içkili eğlenceler düzenlediklerini not etmişlerdi. Bütün bu adetler eski geleneklerini yansıtıyordu ancak İslam dininin öğretileriyle de çelişiyordu. Bu nedenle, haçlıların esas muhalifleri olan Türklerin İslam’a geçiş süreci oldukça uzun sürdü.

Daha sonra, haçlıların Türk topraklarındaki ilerleyişiyle artan çatışmalar sonucu yerel halk Türklere karşı isyan etti. Bunlara, Türk derebeylerinden kurtulmak isteyen bir çok yerli Müslüman topluluk da dahildi. Bazıları haçlılarla savaşmaya hazırken, birçoğu tarafsız kaldı ve bazıları – özellikle de haçlı seferi sonrasında – haçlılardan yardım bekledi (Haçlılar da yardım etmeye hazırdı.) Bazı Bedevi kabileleri Birinci Haçlı Seferinden hemen sonra Franklarla işbirliği yapmaya başladılar.

İlgili Yazılar
Kudüs’ün kuşatılmasını tasvir eden bir minyatür. 13. yüzyıl

Seferin Sonu

Haçlı seferlerinin son aşaması, 1099 yılında, Kudüs’ün Fatımi’lerden (Mısır’ın Şii Müslümanları) alınmasıydı. Şehrin düşmesi, failleri tarafından dini bir temizlik eylemi olarak tanımlandı. Bu katliam, hem Müslümanlardan hem de Yahudilerden yaklaşık 3,000 kişinin ölümüyle sonuçlandı.

Bu olay, haçlıların İslam’a karşı olan nefretinin bir kanıtı olarak anıldı. Buna rağmen, bu tür değerlendirmelerde sorunlar olduğu açık. Haçlıların Kudüs’te yaptıkları, başka yerlerde Müslümanlara yönelik davranışlarının yansıması değildi. Haçlı seferleri boyunca birçok katliam gerçekleştirdiler. Yakın Doğu’da teslim olmayı reddeden herhangi bir kasabaya aniden saldırılması doğal bir durumdu. Bazı durumlarda da Yakın Doğu ile müşterek faaliyetlerde ve antlaşmalarda bulunmaktaydılar.

### Haçlı Seferleri Sırasında Ölen Binlerce Çocuğu Konu Edinen Yazımız İlginizi Çekebilir

Nitekim 1097’den o yana Fatımiler ve haçlılar Türklere karşı bir ittifak kurmaya çalışıyorlardı. Bu ittifak gerçekleşmedi ve haçlıların Kudüs’te bir kuşatma başlattıkları ortaya çıktı. Haçlılar kimi zaman müzakere masasına oturdukları, kimi zaman da savaştıkları düşman birliklerinin liderlerine hayran kaldılar. Gesta Francorum adlı bir vakayiname, Türklerin ve Frankların birbirleriyle ilişkili olabileceğini bile öne sürmüştü.

Katliamın, İslam karşıtı bir anlayıştan çok, Kudüs’ün kutsallığını çevreleyen ideolojik fikirlere bağlı olduğu daha muhtemel bir durumdu. Bu duruma göre haçlılar, Kudüs’ün içinde Hıristiyan olmayan kimsenin bulunmaması gerektiğine, bulunurlarsa oranın kutsallığını bozacaklarına inanıyordu.

Bu şekilde bakıldığında haçlı seferleri büyük bir vahşetti, yine de kolay yoldan bir “medeniyetler çatışması” olarak sınıflandırılamaz. Genel olarak haçlılar, Müslümanlar ve İslam dini ile ilgilenmiyordu, onlara sadece “Hristiyan olmayan kimseler” gözüyle bakıyorlardı. Amaçlarına uygun bir durum olduğu zaman Müslüman topluluklarla müttefik olmaya hazırdılar ve ilk muhalifleri sadece kısmen “Müslümanlaştırılmıştı.” Bölgenin yerel Müslüman halkı, kendisini iki taraf arasında (haçlılar ve Türkler) sıkışmış buldu. Çoğu Türklere direnmeyi tercih etti.

Birinci Haçlı Seferini “medeniyetler çatışması” olarak nitelendirmek bugün bazı çevrelerde revaçta, ancak 11. yüzyıldaki gerçeklik çok daha farklı ve detaylıydı.

### Hasan Sabbah ve Selçuklu Mücadelesi Yazı Serimizi Mutlaka Okumalısınız

### Haçlılar ve Tapınakçıların Asıl Amacı Ne İdi? Merak Ediyorsanız Bu Yazımız Tam Size Göre

Çeviri: Eylül Özgiray

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More