Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Büyük Piramitlerin Sırları ve Sfenkslerin Bulunuş Hikayesi

Büyük bir heyecanla ve merakla okuyacağınız bu ilginç yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. Antik gizemlerin kapısını bizimle aralayın.

Sfenks - İlk Arkeolojik Kazı Alanı
0 9.225

Yazar Malcolm Hutton’un Ancient Origin’e verdiği yazının aslına bağlı kalınarak çeviri yapılmıştır.

Gerry Cannon bana ‘’Giza Platosu’nun Sırları ve İkinci Sfenks Ortaya Çıkarıldı’’  adlı gelecek kitabı için ortak yazarlık teklif ettiğinde, hiçbirimiz keşfimizden cevap almak için yaptığımız bir sonraki avımızda bomba gibi sonuçlarla karşılaşacağımızı düşünmezdik.

### Antik Mısır Sanatı Günümüzde Yapılsaydı

Öngörüldüğü üzere etrafı çevrili ikinci sfenks tümseğiyle birlikte Giza Platosu

Keşfedilmemiş bir tümsek

Gerry, birçoğumuzun inandığından binlerce yıl daha eski Sfenksin yanı sıra, 3 büyük piramit inşası için de bir zaman dilimi belirlemeye karar verdi. Aynı zamanda Gerry, muhtemelen bir başka sfenksin gömülü olduğu Giza platosunda gün yüzüne çıkarılmamış bir tümsek keşfetti.

Sfenks’in ön ayaklarının arasında Rüya Dikili Taşı

Sfenks’in ön ayaklarının arasına yerleştirilen Rüya Dikili Taşı’nın üstünde iki aslan bulunuyor.

Görünüşe göre, Gerry haricinde hiç kimse sağdaki sfenksin açıkça kadın özelliklerini soldakinin ise erkek özelliklerini taşıdığını fark etmemiş. Antik Mısır sanatında iki erkek ve kadını tasvir eden birçok örnek bulunmakta.

### Mısır’daki Giza Piramitlerinin Bir Benzeri Mars’da Bulundu

Rüya Dikili Taş sfenkslerine daha yakından bir bakış

Bu özellikle tuhaf çünkü Rüya Dikili Taşı’ndaki aslanlar tıpkı Aker ve KHepre (Dün ve Bugün’ün Aslanları)’yi temsil eden hiyorogliflerde olduğu gibi sırt sırta vermiş durumdalar bununla birlikte Aker ve KHepre’nin ikisinin de erkek olduğu düşünülmekteydi. Mısırlıların inancına göre, gün batımından sonra Güneş, Dünya’nın içindeki bir tünelden geçer ve Güneş tünelden çıkıp doğduğunda ise şafak söker. Aker de bu iki aslan gibi tünelin kapılarını korurdu. Bu yüzden Mısırlılar, tıpkı tapınakları ve sarayları koruyan Çinli Foo köpekleri gibi

Sir Wallis Budge’nin Akerw için yaptığı “Mısır Dilinde Hiyeroglif”( 1910’da yayınlanan “İşaret Listesiyle Mısır Hiyerogliflerinde Kolay Dersler.’’)

tapınak kapılarını ve mezarları kötü ruhlardan korumaları için çift aslan heykelini sıklıkla kullanırlardı. Belki de Rüya Dikili Taşındaki aslanlar, tapınak ve tünellerin geniş yer altı dünyalarına doğru giden girişi koruyorlardı. Rüya Dikili Taşı’ndaki aslanları anlamamız için Aker hiyerogliflerine bakmamız gerekiyor.

Büyük Giza Sfenksi

Sfenksler Ne Zaman Oyulmaya Başladı?

Yüzyıllardır insanlar orada kadın bir Sfenksin bulunduğunu tahmin ediyorlardı ve 16. Yüzyıla kadar böyle bir eseri gösteren eskizler de bulunuyor. Bunun nedeni ise, Rüya Dikili Taşı değil, burada Giza Dağı çevresinde aslan başlı tanrıça Sekhmet’in bulunması. Gerry bu şekilde erkek ve kadın sfenksleri tasvir eden antik Mısır sanatının da farkına vardı.

Antik Mısır inancında, tümseklerde 2 aslan bulunurdu. Bunun arkasındaki anlamı yeni kitabımızda açıkladık. Bu, Gerry’nin ikinci Sfenks’i bulmasına da fayda sağlamış olabilir. Gerry’nin ‘Burqa’yı örten kumlu bir kafa’ yı kaldırmaya çalışırken karşılaştığı durumlar ve sorunlar, İkinci Bölümde tam olarak anlatılmaktadır.

### Antik Mısır’da Tek Tanrıcılık ve Tek Tanrıya İnanan Firavun

Giza’nın yüksekliği.

Sfenks’in geçmişteki doğal taşlardan oyularak yapıldığına kanaat getirdim çünkü vücudunun etrafındaki büyük erozyon işaretleri ve çizgiler yalnızca, uzun yıllardır süren tropik sağanaklar olduğu ya da denizin Giza Platosu üzerinde şiddetli dalgalar bıraktığı zaman oluşmuş olabilir. Piramitlerdeki az veya hiç bulunmayan erozyona kıyasla, Sfenks’deki erozyonun bir diğer nedeni, Sfenksin piramitlerden yaklaşık 60 metre daha alçak olmasıdır ki plato battığı zaman su burada daha uzun kalabiliyordu.

Gerry’nin belirttiği nokta şu ki; Sfenksi oyan kişinin sfenksin boyutunu hesaplaması için büyük ana kayayı görmüş olması gerekiyor. Bu nedenle, orada tümseği kaplayan herhangi bir kumun olması pek mümkün değil. Bunun Giza Platosu ikliminin verimli hatta belki tropikal olduğu zamanlarda ortaya çıkmış olması muhtemel. Dolayısıyla, antik Mısırlılardan binlerce yıl önce de bu yapı vardı. Hatta buzlar eridiğinde meydana gelen ve Büyük Tufan olarak adlandırılan son büyük buz çağından önce oluşmuş olabilir. Bu da en az 12,500 yıl önceydi. Ana akım Mısır uzmanları böyle bir zaman dilimi sunmak için çok uğraş verdiler.

İlgili Yazılar

Mısır arkeologları ve Mısır uzmanları neden açık görüşlü olamadıklarını ve yanlış olduklarını kabul edemeyecek kadar katılar? Belki de antik Mısırlıların Giza Platosunda 3 ana piramidi inşa etmediklerini ya da sfenksi oyduklarını ispatlayan herhangi bir kanıtın tarihin akışını değiştireceği ve aynı zamanda bu yapılar hakkında yazılanların itibarını düşüreceği içindir. Yaşamak ve yaşatmak güzel şeylerdir; diğerlerinin gerçeği kabul edemeyecek kadar inançlarına bağlı olmasına saygı duyarız fakat sırf kendi inançlarına uydurmak için yapıların isimlerini ve yüzlerini değiştirip çarpıtmak; işte bu kabul edilebilir bir şey değil.

Khufu kartuş detayıyla birlikte kartuşların Abydos Kral Listesindeki çizimi

Khufu Kartuş’da gerçekten ne resmediliyor?

İddialara göre Büyük Piramit’de bulunan Kartuş’un resimlerini daha önce görmüştüm ve Khufu olarak adlandırılan tek kartuşa göre 4. Hanedan Firavun döneminde restorasyon çalışması yapan işçiler tarafından yerleştirildiğinden şüphelenmem dışında bunu hiç sorgulamadım. Diğer iki büyük Giza Piramitlerini inşa eden Firavunlar ve Khufu için Kral Listesine bakmaya karar verdiğimde, ciddi bir anormallikle karşılaştım. Mısırdaki neredeyse tüm kralların bir tanrı ismi vardı bu isimler Hıristiyan isimlerine benziyordu ve gerçek isimlerinin bir parçası haline geliyordu. Mısır Hanedanındaki tek genel tanrı ise Güneş tanrısı olarak bilinen ‘RA’ tanrısıydı. Bu tanrı ismi hala ‘Rachel, Rebecca ve Ralph’ gibi günümüz isimlerinde kullanılıyor tıpkı ‘James (önceden Lames idi), Jeremiah, Isaiah’  isimlerinde gördüğümüz diğer Mısır Tanrı isimleri ‘lah ve Yah’ gibi. Abedjw Kral Listesi’ne baktığımda, ‘RA’ ismini uzun kartuş çizgileri içinde gördüm. Bu listenin ilk iki satırında, isim başlarında çok görülen Düz Güneş Diski ile birlikte en az 40 kartuş var. Khufu’dan sonra geldiği söylenen Djedefre ve Khafre’yi ayırt etmek kolay. Dolayısıyla, önceki kartuşun çapraz çizgi ile dolu bir Disk ile başlayan bir ismi olması lazım ama öyle değil. Tanrı ismi ‘RA’ olan herkes gibi aynı düz güneş diskine sahip.

Khufu kartuşu

Bu kartuşta inanmamızı istedikleri gibi ‘Khufu’ değil R A F W yazıyor. Bu, sesin hiyeroglifi. Gördüğümüz gibi, paralel çizgiler çemberin bir tarafından diğerine uzanıyor ve sayılarda ise 5 sayısı bulunuyor. Bulduğum Kral Listelerinin hiçbirinde bu hiyeroglife sahip bir kartuş yok fakat bu kartuşun 1837’de Büyük Piramit’te Howard Vyse tarafından bulunduğu iddia ediliyor ve bu her ana akım Mısır uzmanının Khufu adı verilen bir kralın bunu inşa ettiğini ispatlamak için sunduğu tek kanıt.

Burada gördüğümüz şey tamamen farklı çünkü burada ‘W’ harfini temsil ederek başlayan iki Bıldırcın hiyeroglifi var ve Güneş Diski 5 paralel çizgide çizilmiş gibi duruyor ancak elimizde olan şey 3 küçük vuruş. Her halükarda bu, Vyse’nin günlüğüne başka bir kaynaktan kopyalanan 2 kartuştan biri değil. Kaba taslak çizimlerinde, Güneş Diskinde bir leke bulunuyor ve hiçbir çizgisi yok bu da Khufu ismine kanıt olarak sundukları şeyin ta kendisi.

‘Giza Yazı Tahtası’na yakından bir bakı

Bunu gördükten sonra başka birilerinin benden önce bu dolandırıcılığı fark ettiğini anladım. Dürüst bir araştırmacı olan Scott Creighton da Aralık 2016’da ‘Büyük Piramit Hilesi’ adlı kitabını yayımladı. Bu değerlendirmeden sonra çok daha fazla şey gün yüzüne çıktı. Vyse’a piramitlerin içine girerken eşlik eden ekibin bir üyesi yapılan şeyleri görüp ekibi terk etti. Humphries Brewer’in torunu, atalarının boya kullandığını gördüğünü iddia ediyor ve bu şu an Büyük Piramidin içinde bulunan kartuşun, Güneş Diskinde Vyse’nin gördüğü iddia edilen çizimden farklı işaretlere sahip olduğunu gösteren tek açıklama niteliğinde. Daha yakın yıllarda ise biri hiyeroglifi ‘Kh’ harfleri gibi göstermeye çalıştı.

Abedjw Kral Listesi, M.Ö 1279 yılllarında Sety’nin mezar tapınağında yazıldığı için, daha eski bir Kral Listesi bulmaya çalıştım ve 5. Hanedan’a tarihlenen ‘Giza Yazı Tahtası’ adlı bir kitap buldum. Dolayısıyla bu, sözü edilen Kral İsminden 200 yıl sonra gerçekleşti. Ve bir kez daha, Abedjw Kral Listesindeki ismin aynısıyla karşılaştım.

Büyük Giza Sfenksi

Bu kartuşlar biraz farklı bir sırayla, Refw, Khafre ve Djedefre taşıyor ve bariz tek fark ise Abedjw Listesinde gördüğümüz engerek yılanı hiyeroglifi yerine kartuşun üzerindeki F harfi için dikdörtgen bir hiyeroglif bulunuyor. Güneş Diskindeki nokta ise genellikle Tanrı İsmi RE için yerleştiriliyordu. Bunun ‘Khufu’ olarak okunması imkansız.

Bu, Howard Vyse üzerinde büyük bir soru işareti bırakıyor. Vyse, 1807 yılında Parlemento’ya yolsuzluk ve rüşvetle girdi ve izin almak için 1837’de Mısır Paşasına rüşvet verdi. Ayrıca acımasızdı ve patlayıcı maddelerle Büyük Piramit’e doğru giden yolu patlattı. Piramitlerin Mısırlılar için ne kadar kutsal olduğunu bilmesi gerekiyordu ancak bu muhteşem Dünya Harikası’na hiç saygı duymadı. Gizli pasajlar için arama yapan bir katedrale doğru giden yolu patlatmak için barut kullandığından şüphem yok. Görevi boyunca bir servet aramakla kalmayıp, aynı zamanda İncil’de de belirtildiği gibi tüm evrendeki tüm varlıkların 6000 yıl önce oluştuğuna olan inancını ispatlamaya da kararlıydı.

Sfenks tarihine kadarki erozyon kanıtı dışında, Robert Bauval Üç Giza Piramit’inin inşasına ilişkin de tarih verebildi çünkü konumları M.Ö 10,450 yıllarındaki Orioun’un Kemerindeki yıldızlarınki ile tıpatıp aynıydı. Bu da sel taşkınlarının ve tropik yağmurlarla Sfenks’e su bastığı zamanla yakından ilgili.

Gerry ve ben kitabımızda, Orion takımyıldızı ve onun dünyadaki diğer piramitler ve antik kazı alanlarıyla ilgili bağlantısı hakkında bir bölüm hazırladık.

Çıplak gözle Orion takımyıldızı

Son olarak yazar Graham Hancock’un ‘’Tanrıların Sihirbazı’’ adlı kitabı önermeliyim çünkü sadece Türkiye’deki Göbeklitepe gibi daha yeni keşiflerin birçoğuyla ilgili bilgi vermiyor aynı zamanda Sfenks’in M.Ö 10,500 yıllarında Leo takımyıldızında ve doğu ufukta yükselen güneşe doğrudan baktığına dikkat çekiyor. Bu da Sfenks ve Giza Piramitleri arasında bir ilişki olduğu ve zamanla aynı ıslak iklime sahip oldukları anlamına geliyor. Bu kitap yukarıdakileri ve çok daha fazlasını açıklayacaktır.

Üstteki Resim: Mısır: Giza ve Sfenks’deki Piramitler. Renkli litograf. G.W. Seitz, 1878

Çeviri: Özge Sertbaş

Yazan: Malcolm Hutton

İkinci Sfenks ve Gerry’nin Ahit Sandığıyla ilgili inanılmaz araştırması hakkında daha fazla bilgi için Gerry’nin web sitesini ziyaret edin: www.gerrysarkquest.com

Kaynak: ancient-origins 

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More